Ani Harabeleri – Ani Antik Şehri

Çok çok yıllar öncesinden kalan, şimdi bile kendisini görmeye gelenleri büyüleyen bir antik şehir. Bunca zamana rağmen tabiki bütünüyle ayakta kalamamış ama bu şehrin ruhu kesinlikle bırakmamış Ani’yi. “Ani bir dünya ama dünya bir Ani değil” diye boşuna dememişler vakti zamanında.

Kars’a gitmeden önce yaptığım araştırmalarda görmüştüm Ani’yi. Utanarak söylüyorum, daha önce varlığından haberim yoktu. Görülecekler listesinde ilk sıraya koymuştum hemen. Hele ki gittiğimiz mevsimde tam bir karlar ülkesi olacaktı. Kars’a varışımızın ertesi günü planı sabah Ani Harabeleri ardından Çıldır Gölü’ydü. Ama o gün havanın kötü, kar yağışlı olacağını öğrenince iptal ettik. Hatta iki gün böyle olacağını öğrenince dönüş biletimizi de değiştirdik. Çünkü Ani ve Çıldır güneşin üzerlerindeki yansımalarıyla görülmeye değerdi. Şimdi iyi ki beklemişiz diyorum. Bence siz de havanın düzelip, güneşin çıkmasını beklemelisiniz. Değilse Kars zaten soğuk, hele bir de kar fırtınası olunca hissedilen sıcaklık ölümcül değerlere kadar düşebiliyor 🙂 Bu halde yürümek bile zorken nasıl bir güzelliğin içinde olduğunu fark etmek imkansız olur.

Büyük Katedral (Fethiye Camii)

Bizim ilk planımız araba kiralayıp gitmekti ama yol koşullarını görünce bu planımızdan vazgeçtik çünkü Kars’ta asfalt görünmüyor 🙂 O yüzden bu zorlu yol şartlarına alışık olan, ilk gün bizi gardan otele bırakan taksiciyi arayıp durumu anlattık. Zaten onlar da tur düzenliyorlarmış, duruma alışıklar. Sabah otelden alıp önce Ani, sonra Çıldır ve geri otele dönmek üzere anlaştık. Konuşurken pazarlık yapın mutlaka, bir şeyler yapacaklardır sizin için. Hatta bütün gün bizimle olan taksici Cengiz Bey’in numarası için benimle iletişime geçebilirsiniz. Ani Kars merkeze 42 km uzaklıkta, yol 50 dk sürüyor. Yollar da bazı yerlerde (çoğunlukla) o kadar kar ve buz ki araba kiralamak çok iyi bir seçenek olmayabilir, aklınızda olsun. Hem böylece yol boyu inanılmaz güzellikteki manzaraları da kaçırmamış olursunuz. Yol şahane, etrafta hiç birşey yok, alabildiğine beyaz.

Ebu’l Manuçehr Camii

Sabah 08:10’da otelden yola çıkıp saat 09:00 gibi Ani’ye vardığımızda henüz hiç kimsecikler yoktu. Ama bizden hemen sonra bir grup geldi tabi 🙂 Girişte ücret tarifesi olmasına rağmen kontrol eden güvenlik bile olmayınca hiç bir ücret ödemeden giriş yaptık biz de. Vardığımızda ‘İşte geldik’ diyen Cengiz Bey olmasa anlamayacaktık geldiğimizi. Ama o surlardan girip de gerçek Ani ile tanışınca herşey değişti. İlk görüşte büyü. Acayip bir şey, sihirli değnek değmiş gibi. Antik şehir uzadıkça uzuyor. Çoğu kısmı karlar altında, daha heybetli olanlarsa hemen gösteriyorlar kendilerini zaten. O ileride gördüğümüz, kanyonun diğer tarafı da Ermenistan, üstünü örten karla bizden hiç bir farkı yok. Bana en yakın gelene doğru sanki çekim gücüyle ilerliyorum. En önde ben varım, kar her tarafı öyle kapatmış ki nereden gideceğimi bilemiyorum. Belime kadar kara bata çıka, nefes nefese hedefe yürüyorum. Arkamı dönüp bi bakıyorum ki bizden sonra gelen o grup, herkes tek sıra halinde beni izliyor 🙂

Arpa Çay Kanyonu

Ani Antik Şehri Ermenistan ile sınırımız olan Arpa Çay’ın hemen yanında. Ebu’l Manuçehr Camii’nden bakınca görülen yıkık köprü de İpekyolu Köprüsü. Zamanında İpek Yolu’ndaki kervanlar geçermiş. Osmanlı savaş zamanında aradaki ulaşımı engellemek için bilinçli olarak yıkılmış bu köprü. Detayları öğrendikçe Ani daha da güzelleşiyor. Daha önce okuduğum çoğu şeyi karlar altında kaldığından göremiyoruz malesef. Ama gördüklerimiz de en güzelleri.

Abughamrents Kilisesi

Bizim Aziz Prkitch Kilisesi-Büyük Katedral-Ebu’l Manuçehr Camii-Abughamrents Kilisesi turumuz, fotoğraf ve video çekimleri ile 3 saat sürdü. Tabii karda yürümenin zorluklarını unutmamak lazım. Normal bir zamanda bu rota daha kısa sürecektir. Elimdeki Ani Gezi Turu haritası işinize yarar diye buraya ekliyorum. Siz de planınızı güneşin de daha erken battığını hesaba katarak yapın. Bizim gibi erken saatte Ani’yi gezip, buradan Çıldır Gölü’ne devam edebilirsiniz. Çıldır Gölü de inanılmaz bir deneyim, hemen bir sonraki yazıda 🙂 Ani Harabeleri Kars’a gitmek için başlı başına bir sebep. Kendisini bir de yeşiller içinde görmek istiyoruz. Umarım videoyu izledikten sonra siz de öyle düşünürsünüz! 🙂